İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Salı günü Beyaz Saray’a en önemli ve tarihi ziyaretini gerçekleştirdi…
ABD Başkanı Donald Trump ile birlikte basının karşısına geçtiler. Dışarıda ise Siyonizme karşı olan Yahudilerin protestosu vardı…
Başkan Trump, ABD’nin Gazze’yi devralması (ele geçirmesi) ve oradaki tüm Filistinlilerin – yaklaşık iki milyon kişinin – bölgeyi terk etmesi gerektiğini ifade etti. Bir kez daha…
Filistinlilerin, “insani kalplere sahip ilgili ülkeler” tarafından finanse edilen bir veya daha fazla bölgeye kalıcı olarak taşınmalarını açıkladı.
Trump, Gazze’deki koşulları incelediğini ve burayı “düzelterek” geliştirme fikrinin, Orta Doğu’ya barış getirmeye yönelik uygulanabilir bir plan olarak “en yüksek liderlerden” “muazzam” destek aldığını söyledi.
Eski Başkan Joe Biden’ı Gazze ve Ukrayna savaşı ile suçlayan Trump’a göre, kendisi Nobel Barış Ödülünü hak ediyor. Zira Gazze’de HAMAS ile İsrail arasında ateşkesi sağladı… Ama bunu ona vermezler…
Ateşkes, Beyaz Saray’da yapılan ABD’nin Gazze’nin yeni sahibi olacağı açıklamasından sonra nereye ilerleyecek, belli değil.
İsrail’in bırakın Hamas’ı, Filistinlileri Gazze’den çıkarmasını engelleyecek hiçbir gelişme yok.
Rehineleri geri getirecek olan anlaşmada; karşı tarafa verilen tek unsur görünmüyor.
Filistin devleti diye bir konu masadan kalkmış görünüyor.
İsrail’in Batı Şeria’yı ilhakının önü de net olmasa da açılmış görünüyor.
Birleşmiş Milletler’e bağlı yardım kolu UNRWA’nın %30 destekçisi olan ABD desteği de tamamen kesildi.
Suudi-İsrail normalleşmesi de dünkü toplantıda gündeme geldi…
Netanyahu mutlu. İran’a maksimum baskı ile ilgili yeni başkanlık kararnamesi de dün açıklandı. İran’ın nükleer silaha sahip olmaması için ihracatına iyice sınırlama getirildi.
Bir yıl önce Trump’ın damadı, Gazze’nin “deniz kıyısındaki mülklerinin çok değerli olabileceğini” söylemiş ve İsrail’in şeridi “temizlerken” sivilleri uzaklaştırmasını, Necef çölünde bir alanı buldozerle temizlemesini ve Filistinlileri oraya taşımasını önermişti.
ABD’nin bağımsız bir ülkeyi işgal etmek için hangi otorite ile konuştuğunu soran gazeteciye Trump, ABD ev sahipliğinin bölgeye “uzun süreli” istikrar getirebileceğine inandığını ifade ederek cevap verdi…
ABD’nin inşasıyla binlerce iş fırsatı oluşacağını, mevcut durumda yıkıntının bölgeye hakim olduğunu ve bu kararı kolay almadıklarını söyledi…
“ABD istikrar getirecekse biz bunu yapacağız” dedi.
“Yeniden inşadan sonra dönecekler mi, orada kim yaşayacak?” sorusuna “Dünya insanları yaşayacak, Gazze şeridinin inanılmaz potansiyeli var, Filistinliler dahil dünyadan temsilciler yaşayacak. Tarihten öğrenmemiz lazım, bugüne kadar çözüm olmadı, şimdi bir fırsatımız var” cevabını verdi.
“Oradaki insanlar cehennemde yaşıyor. Orada huzur içinde yaşayamayacaklar. Ürdün kralı ve Mısırlı general kalplerini açacak, insanlar harmoni içinde yaşayabilir…”
Netanyahu dahi, İsrail dostu olduğundan şüphe edilmese dahi, Trump’ın olayı bir ileri safhaya taşıdığı yorumunu yapmaktan kendini alamadı.
Trump, Filistinlilerin Mısır ve Ürdün’e gitmelerini öngörüyor. İki ülke de buna karşı çıkıyor. Ürdün kralı haftaya Beyaz Saray’da olacak.
16 aylık savaş sonrası yaklaşık 2 milyon Filistinli nereye gidecek, cevabı yok. Yeniden inşadan sonra dönüş ise sadece ihtimal olarak ifade ediliyor.
Gazze’de kim söz sahibi olacak, kim kontrol edecek, net değil.
Bu ifadelerden sonra ateşkes nereye gidecek? Hamas, ABD’nin yerleştiği bir toprakta nasıl bir hareket alanına sahip olacak? Trump, ne olursa olsun durumu kontrol altına alabileceklerini ifade etti.
“Ne olacak, bakacağız” deyip durdu.
Barış istediğini, başka amacı olmadığını ifade eden Trump, “taşınmayı” hangi koşullarda gerçekleşebileceği cevabını veremedi.
Toprak parçası olarak ifade edilen Gazze’deki Filistinliler zorla sürülecek.
Kimse gönüllü olarak gitmeyecek.
Ermeni olaylarına soykırım noktasında bakan bazı Amerikalılar buna nasıl yaklaşacak?
Trump, çatışmayı durdurmak ve ölümden kurtulmaya çözüm olarak sürgünü öneriyor.
Trump’a göre, Arap liderler harika fikir olarak bakıyor buna.
Katoliklerin İrlanda’dan çıkarılması fikri, siyahi Güney Afrikalıların taşınması gibi durumlar uluslararası hukuk açısından suç… Dün Beyaz Saray’da da tekrar edilen “taşınma” fikrinin bunlardan ne farkı var?
Konu, ABD’li müteahhitlere yarayacak bir inşaat projesi olarak görünüyor.
Trump’ın Greenland’a sahip olmak istemesi, ABD’nin Panama Kanalında söz hakkı istemesi ardından bu gelişme sürpriz değil.
Gelecek 4 hafta içinde yeni duyurular bekleniyor. Batı Şeria’da yeni hareketlenmeler bekleniyor. İsrail Başbakanı ile bu da görüşüldü. Trump, Gazze’yi ABD’ye vermeye karşılık Batı Şeria’yı da İsrail’in almasına sessiz kalabilir.
Trump, İsrail’de doğru insanlardan oluşan bir yönetim olduğunu ve kendi yönetimi ile eş zamanlı harika bir kombinasyon oluşturduğunu ifade etti.
ABD askerini oraya yollamayı da içerebilecek bir önerme yapan Trump’a, Afganistan ve Irak örnekleri dururken, Kongre ne cevap verecek?
İlk yorum Senatör Lindsey Graham’dan geldi. Graham, bunun kaynakları doğru kullanmak olmayacağını ifade etti.
Senatör John Fetterman ise bu fikri provokatif görünmekle birlikte, işe yarayabileceği yorumunu yaptı.
Ayrıca Kongre’de bugün Antisemitizm yasası gündemde.
Washington’da yönetim yeniden yapılandırılırken Uluslararası Dini Özgürlükler Zirvesi (International Religious Freedom Summit – IRF) de çok sayıda konuğa ev sahipliği yapıyor.
Zirveye çok sayıda dini grup, vakıf, siyasetçi katıldı. Gülen’in ölümü ardından bazı isimleri ilk kez burada gördük. Faaliyetleri devam ediyor…
Başkan Yardımcısı JD Vance de çarşamba günü zirve katılımcılarına hitap etti.
(Belki ironik ama Başkan Yardımcısı JD Vance, zararlı kimyasalların yayılmasıyla sonuçlanan büyük bir trenin raydan çıkmasının ikinci yıldönümünde Pazartesi günü Ohio’da bulunan Doğu Filistin köyündeydi. Köy, kurucuların tercihi ile ismini İncil’den almakta… Romanların Hebrew dilindeki İncildeki İsrail’i, -Yahudileri silmek amaçlı tartışmaların bir parçası olan – Philistines ile değiştirdiği iddia ediliyor… Yani bu topraklar kimin, Filistin ve İsrail kullanımı ne zamandan beri var ve çatışma aslında kimler arasında ne zaman başladı çok komplike ve taa 1800’lerin başında buralara uzamış.
Mağdurlar demiryolu işletmesiyle 22 milyon dolarlık anlaşma yaptı. Ancak biri bir yaşında bebek olan 7 kişinin ölümüne yol açmakla ilgili yeni bir dava gündemde. Kimyasalların solunum rahatsızlığına yol açtığı öne sürülüyor.)
Oturumlarda dini baskı altında olan azınlıkların temsilcileri kendi mensup oldukları topluluklar yerine karşılıklı eşleştirildikleri gruplar adına konuştu. Rohingyalılar, Şiiler, Yahudiler, Yezidiler, Ermeniler… Filistin meselesi ise dini bir çatışma olarak yer almadı…
Bu arada Netanyahu’nun Evanjelik liderlerle bir araya geldiğini aktaralım.
Trump, İsrail, Gazze, Suudi Arabistan ve Ortadoğu’nun “diğer yerlerini” de ziyaret edecek.
Dün çılgınlık gibi dinlediğimiz cevaplara tanık olurken Trump’ın söylediği ve doğruluğu kesin olan tek husus, Ortadoğu’daki durumdan bölgedeki kötü liderlerin sorumlu olduğuydu…
“Ortadoğu inanılmaz bir yer, çok canlı. Burası harika insanların yaşadığı gerçekten güzel yerlerden sadece biri ve Orta Doğu’da bunun olmasına izin veren pek çok kötü liderliğin yaşandığını düşünüyorum.”
More Stories
CHP’den 6 Şubat Depremleri’ni anma videosu
İstanbul’a kar yağdı: Anadolu Otoyolu’nun İstanbul yönü ulaşıma kapandı
Kapadokya’da kar yağışı sebebiyle balon turları yapılmıyor